Kimler risk altında?
Gizli şeker, diyabet ortaya çıkmadan 15-20 yıl öncesinden bulunabilir. İlk bulgular sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, hızla yemek yeme, sık tatlı isteği, hatta tatlı krizidir. Yani 15 yıl öncesinden ortaya çıkan belirtiler bunlardır.
Peki belirtilerin sadece bir ya da ikisi varsa...
Belirtilerin çoğu birlikte olur. Ayrı ayrı olmaz.
Kan şekeri değerleri normalde kaç olmalı?
Dünya Sağlık Örgütü'nün son aldığı karara göre, kan şekeri 100'ün üstünde olan herkes diyabet açısından risk altında kalıyor. Önceden 120'ydi bu rakam. Sonra 110 oldu, şimdi 100'e indi.
Oranlar niye değişti?
Çünkü bütün araştırmalar şunu gösterdi. Diyabetli olmayan bir kişiye 'diyabetlisin' demek çok büyük bir hata değil. Sen diyabetlisin, bundan sonra adam gibi yiyip içeceksin, üç öğün yemeğini yiyeceksin, şeker ve yağlı yemeyeceksin diyoruz. Bunda bir mahsur yok. Ama diyabetli olanı atlamak büyük bir risk.
Şeker değerleri yaşa göre değişir mi?
Hayır. 8 saatlik açlıktan sonra kan şekeri 100'ün üstünde olan herkes risk altında. Tokluk kan şekeri de 125'in üzerinde olanlar... Bundan öncekiler en son 110 ile 130'du. Şimdi 100-125 arası...
Şeker oranı yüksek her hasta diyabetli midir?
Açlık kan şekeri 126'nın, tokluk kan şekeri 200'ün üzerinde olanlara diyabet hastası diyoruz.
Açlık kan şekeri nedir?
Açlık kan şekeri 8 saat açlıktan sonra ölçülen değerdir. Tokluk kan şekeri de 75 gr. karbonhidrat içeren glikoz alımından sonra yapılan ölçümdür. Glikoz yükleme testi bizim için bir öğün modelidir. Diyelim ki sabah saat 8'de kahvaltı yaptınız. Saat 1'e kadar metabolizmanızda ne tür bir değişiklik oluyor onu inceleriz. Hastaya 75 gr glikoz içeren şekerli su içirilir. Yarım saat beklenir. Sonra saatte bir kan şekeri ölçülür. Eğer 200'ün üzerinde çıkarsa bunun adı diyabettir.
Şeker yükleme testi zararlı mı, olası bir uyuyan şekeri uyandırır mı?
Hastalarımız da çok soruyor. Kesinlikle zararlı değildir. Bir porsiyon baklavanın içinde 100-150 gr. şeker vardır. Biz sadece 75 gr. şeker yüklüyoruz. Siz bir tabak baklava yediğinizde ne oluyorsa glikoz yüklemede de o olur.
Şeker Hastalığı yüzünden hayatını kaybeden çok hasta var mı?
İstatistik yok. Ama Avrupa'da körlük nedenleri içinde birinci sırada bu hastalık var. Suni böbrek makinesine giren her 3 hastadan biri diyabet hastası. Amerika'da her yıl 60 bin kişinin ayağı bu hastalık yüzünden kesiliyor. Diyabetli hastalar eğer bir de kalp hastasıysalar kalp krizi oranı 4 kat artıyor. Diyabetli hastalarda felç oranı 3 kat fazla. Dikkat ederseniz ölüm oranı olarak dördüncü sırada ama birinci, ikinci sıradaki ölüm nedenlerini en çok besleyen hastalık. Onun için Dünya Sağlık Örgütü tarafından Şeker Hastalığı tüm dünya ülkelerinde birinci derecede mücadele edilmesi gereken hastalık olarak kabul ediliyor. Son dünya kongresinde Şeker Hastalığı AiDS'ten daha tehlikeli bir hastalık olarak tanımlandı...
Dünyada 177 milyon diyabetli var. 2025'te bu sayı 300 milyonun üstüne çıkacak. Türkiye'deyse 10 milyonu geçer.
Bu hastalık tedavi edilmezse ne olur?
Ciddi olarak organ hasarları oluşturur. Görme bozukluğu yapabilir. Böbreklerde, ayak sinirlerinde bozukluk yapabilir ve sonuç olarak kemik sisteminde bozukluk yapabilir. Dünyadaki tüm ülkelerde dördüncü sıradaki ölüm sebebidir.
İlk sırada kalp ve damar hastalıkları mı var?
Evet. İkinci sırada kanser var. Üçte inme ya da felç. Dördüncüsü de Şeker Hastalığı. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre felce bağlı ölüm sebepleri ve kalp damar hastalıkların bağlı ölüm sebepleri son 20 yıldan bu yana azalırken, kanser ve Şeker Hastalığı artıyor. Bunlar içinde en fazla artış gösteren Şeker Hastalığı. Şeker Hastalığı kanserden çok daha hızlı yayılıyor.
Şeker Hastalığı neden bu kadar süratli yayılıyor?
Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak hızla artıyor. İnsanın hayatı boyunca sürüyor, yani şu anda bir ilaç verip tamamen ortadan kaldıracak bir imkanımız yok. Biz sadece hastalığın vücutta bozukluk yapmadan, hastanın herhangi bir şekilde hayat kalitesini bozmadan, hastanın hayat süresini mümkün olduğunca uzatarak bu mevcut tedavileri uygulamaya çalışıyoruz. Diyabetin henüz radikal tedavisi yok.
Şeker, tatlı bir hastalık değildir
Tıp dilindeki adıyla ‘‘diabetes mellitus’’ yani şeker hastalığı, adında şeker olmasına rağmen sevimli bir hastalık değildir. Çünkü kronik ve ilerleyici özelliği olan bu hastalığın kesin tedavisi yoktur ve iyi kontrol edilmediğinde birçok sağlık sorununa yol açar.
Bu sağlık sorunları da kalp krizi, felç, damar tıkanıklığına bağlı olarak bacak kesilmesi, böbrek yetmezliği ve körlük gibi çok önemli sorunlardır.
ARDINDA çok önemli sağlık riskleri taşıyan şeker hastalığı'na karşı tıbbın yapabileceği tek şey, hastalığı kontrol altında tutmak. Hastalığın kontrolünde ilaç kullanmak, beslenmeyi, vücut ağırlığını ve yaşam biçimini düzenlemek ve belirli aralıklarla doktor muayenesi, önemli yer tutmaktadır.Bunun başarılabilmesinde ilk basamak hastalığı iyi tanımaktan geçer.
Diyabetin oluşumu
Gıdalarla aldığımız şekerler, unlar, nişastalar yani özetle karbonhidratlar, sindirim sisteminde parçalanarak glikoz haline dönüşür ve kana karışır. Pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonu, glikozun enerji şeklinde kullanılmasını sağlar. İnsülinin yetersizliği durumunda vücut, glikozu enerji şeklinde kullanamaz ve kandaki glikoz düzeyi artmaya başlar. Kandaki glikoz düzeyinin artması öncelikle kan damarlarının hasarlanmasına yol açar. Damarları tıkanan organlar da bunun sonucunda zarar görmeye başlar. Diyabet hastalarını için bir diğer sorun da, glikozdan sağlayamadığı enerjiyi, yağ ve benzeri diğer maddelerden sağlamaya çalışırken ortaya çıkan aseton ve benzeri diğer maddelerdir.
Şeker Hastalığı Tedavisi
Şeker Hastalığı'nın tedavisinde başlıca iki temel prensip vardır. Bunlardan birincisi vücut için gerekli olandan fazla karbonhidrat almamak, ikincisi de yetersiz kalan insüline ilaçla destek olmak. Eğer bir kişi, ‘‘Tip 1’’ olarak adlandırılan türde diyabetli ise, vücudunda insülin hemen hiç olmadığı için, ihtiyacı olan insülini dışarıdan almak zorundadır. ‘‘Tip 2’’ denilen türde ise vücudun kendi insülini bulunmakla beraber yetersiz kaldığı için, insülinin salgılanmasını ya da vücuttaki etkisini arttıracak ilaçlar kullanılabilir. Bu kişilerin bir kısmında zaman içinde insülin yetersizliği arttığı için dışarıdan insülin desteğine ihtiyaç olabilmektedir. Aviator yasal mı?
Yukarıda da belirttiğim gibi, kontrol edilemeyen diyabette, zaman içinde önemli sorunlar çıkma riski yüksektir. Bu nedenle hastalığın yakından takip edilmesi önem taşımaktadır. Bunun için kandaki glikoz düzeyinin ölçülmesi temel olmakla beraber her zaman yeterli olmamaktadır. Açlık kan şekerinin ölçülmesi hastanın o andaki durumunu gösterdiği için kontrolü yapan doktora yeterli bilgi vermez. Son yıllarda geliştirilen bir tahlil yöntemi hastanın kandaki glikoz düzeyinin bir anlamda bilançosunu ortaya koyuyor.
Hemoglobin A1C nedir?
Hemoglobin A1C veya kısaca ‘‘HbA1C’’ diye yazılan, bazı ülkelerde de daha kolay olsun diye A1C olarak adlandırılan bu tahlilde, hastanın kanındaki alyuvarlara bağlanmış olan glikoz miktarı ölçülmektedir. Alyuvarlardaki hemoglobine bir kere bağlanan glikoz, alyuvarın ortalama 120 gün süren ömrü boyunca değişmemektedir. Zaman zaman yapılan açlık kan şekeri düzeyi ölçümünün yanısıra, ortalama olarak üç ayda bir kez bu tahlilin yapılması, hastanın diyabet hastalığındaki genel gidiş hakkında çok değerli bilgi vermektedir. Uzmanlar tedavi altındaki diyabet hastalarında, bu tahlilin en çok yüzde 7 olmasını istemektedirler.
Şeker Hastalığı Cinsel Hayatınızı Nasıl Etkiler?
Şeker hastalığı'nız varsa, şüphesiz, kabullenmek zorunda olduğunuz çok şey vardır; ancak şeker hastası olmanız cinsel hayatınızın kesinlikle sekteye uğrayacağı anlamına gelmez.
Milyonlarca şeker hastasının cinsel yaşamında bazı sorunlarla karşılaştığı bir gerçektir; ancak bunlar doktor kontrolü altında en aza indirgenebilir. Cinsel isteğin azalması, ağrılı cinsel ilişki, ereksiyon sorunları ve vajinal kuruluk bu sorunlar arasında sayılabilir. Bu tip şikayetleri olan hastalar %90-95 oranında düzelme gösterebilirler, ancak asıl problem hastaların cinsel sorunlarını rahat bir şekilde doktorlarına tam olarak aktaramamalarıdır. Şeker hastası erkeklerin yarısından fazlasında ereksiyon sorunu yaşanmaktadır. Hangi yaşta bu sorunun yaşanacağı birtakım faktörlere bağlıdır. Örneğin kaç yıldır şeker hastası olduğunuz ve kanınızdaki şeker oranını kontrol edip etmediğiniz son derece önemlidir. Glikoz seviyelerini kontrol ettirmeyen şeker hastası erkeklerde daha erken yaşlarda ereksiyon problemi yaşanmaktadır. Sanfrancisco'nun tanınmış Endokrinolog'larından Dr. Alan Rubin ereksiyon sorunlarının yirmibeş yaşlarında bile yaşanabileceğini belirtmektedir; ancak bu tip vakalara daha çok orta yaşlı erkeklerde ve on yıl ya da daha uzun süredir şeker oranlarını kontrol ettirmeyenlerde rastladıklarını da belirmektedir. Çok sık rastlanılmasa da bir başka problem spermlerin geri yönde hareket etmesi yani mesaneye geri dönmesidir. Bu aslında bir sağlık sorunu değildir, ancak hamile kalmak isteyen kadınlar için ciddi sorunlar yaratabilir.
Kadınlara gelince… Keyifsiz cinsel ilişkiye yol açan, orgazmı engelleyen önemli bir faktör de vajinal kuruluktur. Bu çoğunlukla vajina ve çevresinin yeterince uyarılmamasından kaynaklanır. Uyarılmayı ve orgazmı engelleyen bir başka faktör kan şekeri oranın belli bir seviyede tutulmamasıdır. Sanılanın aksine insülin herhangi bir ereksiyon problemine yol açmaz; tam tersine şeker seviyesini ayarlar. Görüldüğü gibi ortada çözülmeyecek ciddiyette bir sorun yok aslında…
Amerikalı araştırmacılar, bol bol salata yemenin, şeker hastalığı'na yakalanma riskini azalttığını tesbit ettiler. Real Age Araştırma Grubu’ndan yapılan açıklamada, salatada kullanılan marul gibi yapraklı sebzeler ile diğer besinlerin, kan şekeri seviyesini kontrol ettiği belirtildi. Araştırmacılar, salatada kullanılan sebzelerin bol vitamin ihtiva ettiğini, bol salata yiyenlerin kalp hastalıkları riskinden de uzaklaştığını bildirdiler. Bilim adamları, bol bol salata yiyenlerin, salatayı az tüketenlere göre ortalama 10 yıl daha genç kalabildiğini öne sürüyorlar.
Şeker için faydalı olan diğer bitkilerden bazıları ve kullanılışı şöyle:
Zeytin:
Yarım litre sıcak suya 2 çorba kaşığı (yaklaşık 30-40 gram) kıyılmış taze zeytin yaprağı koyun. 20 dakika bekledikten sonra süzün. Yemeklerden 10 dakika önce birer çay bardağı içilir.
Maydanoz:
3 demet maydanozu iyice yıkadıktan sonraşişe gibi sert cisimle ezdirip bir litre sıcak suyun içine koyun. Yarım saat kadar bekledikten sonra ince bir tülbentten süzün. Üzerine bir bardak yeni sıkılmış limon suyu ekleyin. Elde ettiğiniz karışımdan her sabah aç karnınıza bir çay bardağı için.
Isırganotu, okaliptus
yaprağı, tere:
Bunlardan herhangi biri, çay gibi demlenerek günde 3 defa bir çay bardağı içilir.
Yoğun bakımda kan şekeri önemli
Belçika’da yapılan araştırmada, gerektiği an insülin kullanılarak kan şekeri kontrol altında tutulan hastaların yoğun bakımda kurtulma şanslarının daha fazla olduğu saptandı. Belçika’da Berghe Katolik Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kan şekeri sürekli kontrol edilerek anında insülin verilen hastalarda, daha az enfeksiyon ve böbrek yetmezliği olduğu, bu hastalara daha az kan vermek gerektiği belirlendi. Gerektiği an insülin kullanılarak kan şekeri kontrol altında tutulan hastaların, kan şekeri yüksek hastalara göre, yoğun bakım süresinin kısalarak, hastaneden erken çıkabildikleri kaydedildi. 765 hasta üzerinde yapılan araştırmada, kan şekeri 110 miligram/dl’yi geçen hastalara anında insülin verildi. Bir grup hastaya da kan şekeri 215’i geçtiğinde insülin uygulandı. Bu hastaların insülin uygulandıktan sonraki kan şekeri oranı 180-200 olarak belirlendi. Kan şekeri anında kontrol altına alınan hastaların, diğer hastalara göre büyük farklılık gösterdikleri belirlendi. Bu hastaların ölüm riskinin yüzde 32, böbrek yetmezliği riskinin de yüzde 41 azaldığı görüldü.
Şeker hastalarına beslenme bilgisi
Hasta eğitimi, Türkiye’de tam 4 milyon insanın sorunu olduğu tahmin edilen Şeker Hastalığı'nın tedavisinin en önemli adımını oluşturuyor. Diyabetlilere hastalıklarını tüm yönleriyle tanıtmak ve hastalığın getireceği sorunlardan korunmalarını sağlamak amacıyla Acıbadem Hastanesi ücretsiz hasta eğitim programı başlattı. Bu çerçevede Acıbadem Hastanasi Konferans Salonu’nda konuşan Dr. Şadiye Yücel Kutbay, şeker hastalarına uygun beslenme tavsiyesinde bulundu. Kutbay, kan şekerini normal sınırlar içerisinde tutmak için basit şeker olarak tanımlanan toz ve kesme şeker, bal tatlı ve meyve sularının tüketilmemesini önerdi. Bilindiği gibi Şeker Hastalığı insan vücudunun yeterli miktarda insülin salgılayamaması veya salgılanan insülinin yeterli derecede kullanılamaması nedeniyle kan şekerinin yükselmesi durumu olarak tanımlanıyor.
Diyabet tedavisi bir takım oyunudur
Hiçbir futbol maçını tek başına bir oyuncu kazanamaz. Şeker hastalığı'nın tedavisini de ne siz, ne doktorunuz, ne diyetisyeniniz, egzersiz danışmanınız veya varsa psikoloğunuz tek başına başaramaz. Kısacası, hiç kimse oyunu tek başına oynayarak şeker hastalığı'nı yenemez. En önemli rolün diyabet hastasında olduğu doğrudur. Ama başarılı bir diyabet kontrolü için diğer oyunculara da ihtiyaç vardır ve en iyi yol, bir takım ruhu içinde bütün olarak hareket etmektir. Doktorunuz, hemşireniz, diyabet eğitmeniniz, diyetisyeniniz, eczacınız, danışman doktorlarınız (göz uzmanı, böbrek hastalıkları uzmanı ve nörolog, sinir hastalıkları uzmanı) bu takımın diğer üyeleridir. Diyabetle başa çıkmak size zor gelebilir. Günlük kontrolleri yapmak, sürekli ilaç kullanmak, belirli bir beslenme sistemi dışına pek çıkamamak ve gelecekteki sağlık durumunuza ilişkin olarak endişelenmek kolay olmayabilir. Burada da genel bir kural geçerlidir. Başa çıkmanın ilk adımı kabullenmektir. Sonrası bir takım içinde yer almanız, takım oyunundaki yerinizi doğru belirlemeniz ve görevinizi doğru ve eksiksiz yapmanız ile ilişkilidir.
35 yaşında ve 15 yıllık şeker hastasıyım. Geçen yaz ayaklarımda yaralar oluştu. Yoğun tedaviyle iyileşti ama izleri kaldı. En son sorunum bacaklarıma giren kramplar ve kalp çarpıntıları. Kalbim için efor testi yapıldı normal çıktı.
Acaba, daha önce yazdığınız damar sorunları bende de başlamış mıdır? Bunu araştırmak için ne yapabilirim?
Tablo, şeker hastalığı'nın takibinde çok titiz davranmadığınızı düşündürüyor. Geçen yaz bacaklarınızda, zorlukla kapanan yaraların açılması, bu kanaatı oluşturuyor. Bu olay, damarlarınızda sorun başladığını düşündürür. Kramplar, şeker hastalığı'nın önemli ek sorunlarından biri olan damar hasarını (diabetik anjiyopati) düşündürür. Kesin bilgi için damar cerrahi uzmanı ya da merkezlerinden birine başvurabilirsiniz. Çarpıntılarınızın, kalple ilgili olmamalı, yapılan tetkikler sonunda kalbinizde bir sorun da bulunmamış. Kan şekeri normalin altına düştüğünde çarpıntı yapar. Özellikle insülin kullanan hastalarda, insülinin cinsi, dozu ve uygulama zamanıyla yenilen yemeğin cinsi, miktarı ve zamanı arasında uyumsuzluklar olursa, kan şekeri aniden düşebilir, yükselebilir. Düştüğünde, açlık hissi, çarpıntı, titreme ve soğuk terleme yapabilir.
İki belirti hastalığınızın çok titiz takip edilmediğini düşündürüyor. Şeker Hastalığı konusunda uzman bir merkezin gözetimi altında olmanızın doğru olacağı kanısındayım.
Kan şekeri
İstanbul’dan “M. Ö.” rumuzlu okuyucu mektubunda özetle diyor ki:
“Bundan bir ay önce kalbimde ağrı vardı. Bunun için doktora gittim, elektro çekildi. Elektro temiz çıktı. Doktor bende kalp olmayacağını söyledi. Tansiyon düşük çıktığı için kan tahlili yapıldı. Bu tahlillerde kan şekerinin düşük olduğu görüldü. Diyet verildi. Kan şekerinin düşük olmasının bana ne gibi zararı olur, ne yapmamı tavsiye edersiniz.”
Göğsünüzdeki ağrı, kalp damarlarındaki daralmadan ileri gelebilir. Damar spazmı dediğimiz bu hadisede kalbe kan gitmesi bir an için aksayınca olur ve geçici bir olaydır. Tansiyon düşmesi, ani ve hızlı tansiyon çıkması, kan şekerinin düşmesi, bazı psikolojik sebeplerle baygınlık ataklarının olduğu durumlarda meydana gelebilir.
Ağrı yapan sebep geçtikten sonra bir şey kalmaz. Çekilen elektrolar tamamen normal bulunur. Ancak gene de ihtiyatlı olup bir de eforlu EKG çekilmesi iyi olur. Çünkü normal elektroda görünmeyen bozukluklar burada görülebilir.
Yapılan kan tahlilinde kan şekerinin düşük olması haline hipoglisemi denir. Hipoglisemide kan şekeri normal değerlerden düşüktür. Kan şekerinin düşmesi halinde beyin beslenmesi etkilenir. Baş dönmesi, göz kararması, terleme, baygınlık hissi, halsizlik, çarpıntı gibi belirtiler olur. Bu belirtiler kan şekeri normale dönünce kaybolur.
Normal bir kimsede kandaki şeker düzeyi devamlı olarak normal sınırlarda muhafaza edilir. Bu mekanizmalardan herhangi birisinde bozukluk olursa şeker miktarı değişebilir. Şekerin düşmesi haline hipoglisemi, yükselmesine de hiperglisemi yani şeker hastalığı denir. Hipogliseminin sebebini mutlaka araştırıp bulmak lazımdır. Çünkü nerede ne zaman şekerin düşeceği belli olmaz. Bu şekilde rahatsızlığı olan kimseler aşırı eforlardan kaçınmalı, stresli ortamlardan ve işlerden uzak durmalı, hastalıklardan korunmalı. Hastalık halinde şeker düşebilir. Uzun süre aç kalmamalı. Az fakat sık yemeli. Çok tatlı gıdalardan kaçınmalı, normal miktarlarda yemeli. Yanında birkaç tane kesme şeker bulundurmalı, halsizlik, terleme, göz kararması, çarpıntı gibi şikayetleri olduğu zaman hemen yemelidir. Böylece şekerin fazla düşmesi önlenmiş olur.
Hipogliseminin en önemli sebepleri hormon dengesindeki bozukluktur. Bunun için size tavsiyemiz bir fakülte hastanesinin endokrinoloji bölümünde muayene olmanız, testlerinizi yeniden yaptırmanızdır. Bir de hayatınıza, işinize, kilonuza uygun diyet yazılması için diyet uzmanı ile görüşmenizde fayda vardır.
Diyabetliler gözlerine özen göstermelidir
İhmal edilen şeker hastalığı'nın körlüğe kadar varan hasarlara neden olabileceği bildirildi. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Süleyman Okudan, şeker hastalığı'nın, retinadaki kan damarlarının tahrip olmasıyla ‘’diyabetik retinopati’’ denilen bir rahatsızlığa neden olduğunu söyledi.
Bu hastalığın 30 yıl öncesine kadar önlenemez ve tedavi edilemez bir hastalık olarak görüldüğünü kaydeden Okudan, “Laser teknolojisindeki gelişmelerin de katkısıyla artık, bu hastalık (önlenebilir veya tedavi edilebilir) körlük etkenleri sınıfına dahil olmuştur.’’ dedi ve göz sağlığının korunması için şeker hastalarının 6 ayda bir ayrıntılı göz kontrolünden geçmesi gerektiğini belirtti.
Şeker hastalığı
İstanbul’dan “C. A.” rumuzlu okuyucunun sualine cevaptır:
Şeker hastalığı pankreastan salgılanan insülin maddesinin azalması veya kaybolması sonucu meydana gelir. Kan şekeri yükselir. Bunun kontrol altına alınamaması küçük damarlarda bozukluklara yol açar, daraltır. Kan akımı bozulur. Bu durumda doku beslenmesinde bozulma, cinsel fonksiyonlarda düzensizlik olur. Şeker hastalığı'nın yaptığı bedensel bozukluklar yanında psikolojik düzensizlikler de sizi etkilemiş olabilir. Önce bir endokrinoloji uzmanının takibine girip şekerinizi kontrol altına aldırmanız gerekir. Bundan sonra halen şikayetlerinizde bir düzelme olmaz ise psikiyatri uzmanına gitmenizi tavsiye ederim. Şeker hastalığı ciddi ve önemli olup tedavinize ve diyetinize dikkat etmelisiniz.
Şeker hastalığı
Çankırı’dan O. D.’ın suallerine cevaptır:
1-Kan şekerinin normal sınırların üstüne yakın seyretmesi, zaman zaman yükselmesi şeker hastalığı kabul edilir. Ailede olması ve üst sınırlarda bulunması da şeker hastalığı'na aday kabul edilir. Şeker hastalığı'nda kaşıntı olur.
2-Yapılan tahlilde kan şekeriniz biraz yüksek bulunmuş.
3-Açlık kan şekeri düzeyi 80-115, tokluk kan şekeri yemekten 120 dakika sonra 70-110 mg/dl olmalıdır. Bu değerler her laboratuvar için farklılık gösterir.
4-Şeker hastalığı olan bir kimsenin endokrinoloji bölümünde takip edilmesi ve şeker seviyesine göre ilaç kullanması lazımdır. Sizin kullandığınız iyidir. Doktor kontrollerinizi ve diyetinizi ihmal etmeyin. Hamur işi ve tatlı gıdaları fazla yemeyin. Aktif bir hayatınız olsun. Kilo almamaya çalışın. Kilonuz fazla ise zayıflayınız.
Şeker hastalığı
Karadeniz Ereğli’den “Mukadderat” rumuzlu okuyucunun sualine cevaptır:
Yazdığınıza göre şekeriniz oldukça yüksek. Ancak diyet ile kontrol altına alınmış gibi. Tatlı gıdaları azaltınız. Mutlaka bir endokrinoloji uzmanının takibine girin. Eğer bu branşta doktor bulamaz iseniz dahiliye bölümünde kontrollerinizi yaptırın. Şekerinizin düşmesi için diyet yanında ilaç da kullanmanız gerekmektedir. Aktivitenizi ayarlayın. Her gün düzenli hareket edin. Dikkat ederseniz hiçbir problem olmadan yaşantınızı devam ettirebilirsiniz.
Şeker Hastalığı Ömrü Kısaltıyor
İngiltereli uzmanların yaptıkları bir araştırmaya göre şeker hastaları yaş, cinsiyet ayırt etmeksizin hastalığı taşımayanlara oranla daha genç ölüyorlar.
Middlesborough General Hospital’da 4800 şeker hastası arasında yapılan araştırmada Tip 1 şeker hastalığı olan hastaların yaşam sürelerinin diğerlerine oranla kısaldığı tespit edilmiş.
Tip 2 şeker hastalığı'na 40 yaşından önce yakalanan hastalarda ise ömür 8 yıl kısalıyormuş.
İmgiltere’nin en fakir bölgelerinde yapılan araştırmada ölümlerin daha fazla olduğu ortaya çıkmış. Ayrıca bu ölümler kalp hastalıklarından kaynaklanmış ve şeker hastalarının da bu riskin altında olduğu zaten bilinmekte. Araştırmalar özellikle fakirlik ve şeker hastalığı'nın zararının bugüne kadar fazla önemsenmediğini maalesef ortaya koyuyor.
Şeker hastalığı vücudun yeterli insülin üretememesi ya da bu insülini iyi bir şekilde kullanamamasından kaynaklanan kronik bir hastalık.
Tip 1 vakaları tüm dünyadaki şeker hastalarının %10-25’ini oluşturuyor. Günlük insülin alınmazsa, hastalar komoya girebilir, yüksek seviyeler körlüğe, kalp hastalıklarına, kalp krizine, sinir hasarı ve böbrek problemlerine sebep olabiliyor.
Tip 2, diyet, egzersiz ve ilaçlarla daha kolay tedavi edilen bir hastalık olmasına rağmen çaresi yok.
Şeker hastalığı tüm dünyada 130 milyon kişi de var ve her yıl 2.8 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybediyor. Uzmanlar 2010 yılında bu hastalığın 220 milyon kişiye ulaşabileceğini ve bunda obezitenin etkili olabileceğini tahmin ediyorlar.
Şeker hastalığı nedenleri
Aşırı Kilo ve Hareketsizlik Şeker Hastalığı'na Neden Oluyor!
Harvard Üniversitesi bilim adamları şeker hastalığını artıran en büyük etkenin aşırı kilo olduğunu bildiriyorlar.
Uzmanlar şeker hastalığı riskini artıran etkenleri sigara, aşırı kilo ve fiziksel aktivite eksikliği olarak açıklıyor. Yapılan bir araştırma, şeker hastalarının yüzde 90’ını fazla kilolu, fiziksel aktivite eksikliği olan, sigara tiryakisi insanlardan oluştuğunu ortaya koyuyor.
New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan habere göre Harvard Üniversitesi uzmanları 85 bin kadın üzerinde bir araştırma yaptı. 16 yıl süren bu araştırmada yer alan kadınların 3300’ünde şeker hastalığı tespit edildi. Şeker hastası olarak tespit edilen kadınların yüzde 90’ı sigara tiryakisi, fiziksel aktivitede bulunmayan, şişman insanlardan oluşuyor. Harvard Üniversitesi doktorlarından Dr. Frank B. Hu, insanların sağlıklı beslenme kurallarına uydukları ve spor yaptıkları taktirde ikinci tip şeker hastalığı'nın engellenebileceğini açıkladı ve insanları sağlıklı yaşam kurallarına uymaya davet etti.
Şeker Hastalığına Karşı Hücre Nakli
Şiddetli diyabeti olan hastalara insülin üreten hücrelerin nakledilmesinin başarıyla sonuçlandığı bildirildi. 8 Tip 1 diyabet hastasının (insülin kullanmayı gerektiren tip, insüline bağımlı tip) hepsi insülin kullanıyormuş ve şeker düşmesi nedeniyle komaya girmiş. Hücre naklinden sonra tüm hastaların insülin kullanmasına gerek kalmamış. Çalışmadan sonra en az bir yıl boyunca bu durum devam etmiş. Kanada’daki Alberta Üniversitesi’nde çalışan Dr. James Shapiro, bu sonuçları diyabet tedavisinde “ileriye doğru atılmış büyük bir adım” olarak nitelendiriyor. Bu çalışmada, sağlıklı pankreaslardan alınan insülin üreten hücreler, 7 hastanın karaciğerine bir kateter yoluyla injekte edilmiş. Aynı zamanda, nakledilen hücrelerin reddedilmesini önleyen ilaçlar da kullanılmış. Çalışmanın başarısının nakille bu ilaçların birlikte kullanılmasına bağlı olduğu düşünülüyor. Önemli bir komplikasyon çıkmamakla birlikte, uzun vadede oluşabilecek yan etkiler bilinmiyor. Ek olarak, her hasta için en az iki ayrı pankreastan alınan hücreler kulanıldığı için, verici (donör) bulmanın zor olabileceğini belirtiliyor. Sekizinci hastanın kriterleri yayınlanmaya uygun bulunmamış.
Kertenkele Salyasından Diyabet İlacı
Alman ''Gesundheit'' dergisinde yayımlanan habere göre, ABD'nin kuzeyinde yaşayan ve ''Gila-Monster'' olarak anılan zehirli kertenkele türünün (Heloderma suspectum cinctum) salyasında bulunan exendin-4 proteini kandaki şeker düzeyini düşürüyor, midenin boşalmasını yavaşlatıyor ve iştahı azaltıyor.
Hastalığın ilerlemesini yavaşlatıyor
Exendin-4 maddesinden geliştirilen sentetik exenatide maddesi, pankreasta ensülin üreten hücrelerin sayısını da artırarak şeker hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı tahmin ediliyor. Exenatide maddesinin sadece ihtiyaç duyulduğunda, yani kandaki şeker düzeyinin yüksek olduğu durumlarda etki ettiği belirtilen haberde, klinik deneylerin devam ettiği kaydedildi.
Şeker Hastalığı Kalıtsal Bir Hastalık
Hastalığın kalıtsal ve tamamen genlerden kaynaklandığını vurgulandı.Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fulya Tanyeri, şeker hastalığı'nın (Diyabet) gen hastalığı olduğunu, durgun hayat, aşırı kilo ve sağlıksız beslenmenin, hastalığın bütün belirtileriyle ortaya çıkmasını kolaylaştırdığını söyledi.
Şeker hastası sayısı artıyor
Prof. Tanyeri, halkın şeker hastalığı konusundaki duyarlılığının arttırılmaya çalışıldığını söyleyerek, "Nüfusumuz giderek yaşlanıyor. Şeker hastalarının sayısı da artıyor. Türkiye'de 20 yaşın üzeri insanların yüzde 7'si şeker hastasıdır. Bu çok büyük bir rakam. Halkımız bu konuda bilinçlenmeli ve kan şekeri ölçümü yaptırmalıdır. Kan şekerinin normali 80-110 miligram/desilitredir. Günün herhangi bir saatinde aç ve tok karına kan şekeri ölçülmeli. 200 miligram/desilitre üzerindeki ölçüm sonucu şeker hastalığı'nın varlığı anlamına gelir" dedi.
Diyabet genetik
Hastalığın kalıtsal ve tamamen genlerle alakalı olduğunu da açıklayan Tanyeri, hastalığın şeker ya da şekerli yiyecekler yemekten kaynaklanmadığına dikkat çekti.
Batı Tarzı Beslenme Hasta Ediyor
Diyetisyenlere göre bu tarz beslenmenin yol açtığı hastalıkların sayısı hızla artıyor. Kalp, yüksek tansiyon, şişmenlık, diş çürükleri, safra taşları, gut ve şeker hastalığı , felç ve kanser bunlardan yalnızca birkaçı. Astım, egzama, alerjik hastalıklar da beslenmeyle yakından ilgili. İlkel kabilelerin geleneksel beslenme biçimini bırakıp batılı beslenme biçimine geçtiklerinde de aynı sorunlarla karşılaştıklarına dikkat çekiliyor.
Şeker Hastaları! Bebeklerinizi Glutensiz Besleyin
Alman bilimadamları, şeker hastası olan annelere, bebeklerini ilk bir yıl glutensiz beslemeleri önerisinde bulundu.
1989 yılından bugüne kadar sürdürülen Babydiab isimli araştırmanın sonucuna göre Alman bilimadamları, annesi ya da babası 1. tip şeker hastası olan çocukların, bir yaşını doldurana kadar glutensiz beslenmeleri halinde, şeker hastası olma riskinin düşürülebildiği gözlendi. Buğday, çavdar, arpa ve yulafta bulunan gluten proteinin şeker riskini arttırabileceği düşünülüyor.
Şeker gözleri tehdit ediyor
Dünyada 120 milyon, ülkemizde ise 2 milyon şeker hastası bulunuyor. Uzmanlar şekerin, tansiyon ile kalp ve böbrek hastalıkları gibi göz problemini de beraberinde getirdiğini söylüyor. Türkiye Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Aydın Yıldırım, şeker hastalarında “diabetik retinopati” adı verilen durumun, ağ tabakayı ve kan damarlarını etkileyerek körlüğe yol açabildiğini söyledi. Yıldırım bunun şeker hastalarında en tehlikeli komplikasyon olduğunu kaydetti.
Lazerle tedavi
Körlüğün en sık ve en önemli sebeplerinden birinin “diabetik retinopati” olduğunu belirten Opr. Dr. Yıldırım, “Gözün ağ tabakası böbrekle birlikte şeker hastalığında da birinci derecede etkilenir. Şeker hastalığı gözün yalnızca ağ tabakasını değil tüm dokuları etkilediğinden katarakt, göz tansiyonu, göz siniri felci ve kuru göz hastalıklarını da gözlemlemekteyiz” dedi. Şeker teşhisi konan 10 yıllık bir hastada retinopatinin görülme riskinin yüzde 50 olduğunu belirten Opr. Dr. Yıldırım, 30 yıllık şeker hastalarında görülme ihtimalinin yüzde 90’lara kadar çıktığını vurguladı. Şekerden kaynaklanan göz problemleri lazerle tedavi edilebiliyor.
Şeker Hastalığı...
Soru: MERHABA 34 YAŞINDATIM VE 7 HAFTALIK GEBELİKTE 1 SAATLİK YÜKLEMEDE ŞEKERİM ÇOK YÜKSEK ÇIKTI.SANIRIM 242 İDİ.BANA SEN UZUN ZAMANDIR ŞEKER HASTASISIN DEDİLER.BEN BEBEĞİ KAYBETTİM.O İÇİRİLEN SIVI KADAR HİÇ BİR ZAMAN BEN O DERECE TATLI YEMİYORUM.HALA NİYE ŞEKER VAR DİYORLAR ANLAMIYORUM.O KADAR TATLI YERSEM ŞEKER HASTASIYIMYEMESSEM DEĞİL GİBİ BİR MANTIK OLUR MU?KABULLENMEK ÇOK ZOR GELİYOR.BİLGİ VERİRSENİZ ÇOK SEVİNECEĞİM.TEŞEKKÜRLER
Cevap:
Şeker hastalığı'nın şekerli besinler yenmesi ile doğrudan bağlantısını kurmak zor. Öncesinde tatlı düşkünlüğünüzün olmaması bir anlam ifade etmeyebilir.
Diyabet sizin yaşınız göz önüne alındığında ailesel denebilir veya eğer kilonuz da varsa bir şekilde insülin direncini gösterebilir. Yeniden açlık ve tokluk, gerekirse yükleme testi, kilo takibi, tiroid hormon düzeyleriniz ve eğer diyabet iseniz bunun ayrımı için tetkikler
önereceğim durumdu. Bu nedenle lütfen endokrinoloji uzmanı veya genel dahiliye uzmanına başvurunuz.
Şeker Hastalığı ve Doğum Kontrol İlacı Kullanımı?
Soru: merhaba ben 27 yaşında genç bir kadınım şu an doğum kontrol hapı kullanıyorum fakat geçen hafta şeker hastalığı'ndan şüphelendim ve test yaptırdım 130 çıktı bu şekerim olduğu anlamına geliyor heralde ama doğum kontrol haplarına devam etmemin bir sakıncası varmı acaba yardım ederseniz sevinirim
Cevap:
Öncelikle şeker hastalığı ciddi bir hastalıktır. İlerleyebilen bu rahatsızlık için bir iç hastalıkları doktoruna başvurarak tedavi gerekip gerekmediğini öğrenmelisiniz. Kontrol altına alınan tedavi edilebilen şeker hastalıklarında kişi, doktor değerlendirmesi sonucunda doktorun önersiyle doğum kontrol ilacı kullanmalıdır.
Gebelikte Şeker Hastalığı Tanısı...
Soru: 28.gebelik haftasında açlık kan şekeri 78 ,50 gram glikoz yüklemesi sonucu 146 ise şeker hastalığı var demek midir?
Cevap: Tanı 100 gr yükleme yapıldıktan sonra konacaktır...
Şeker hastalığına bağlı kas yırtılması...
Soru: sayın hocam,
babam 50 yaşında. şeker hastalığı başlangıcı teşhisi konmuş bir hasta. son 3 aylık zamanda sağ kolunda özellikle geceleri artan ve uykularına mal olan bir ağrı var. en son muayene olduğumuz hekimin MR incelemesi sonucu teşhisi şeker hastalığı'na bağlı kas yırtılması(hafif seviyede) oldu. bir süre kol askısında sabitlenmiş halde dinlenme periyodundan sonra ağrıların dineceğini söylemişti. 2 * 15 günlük periyot geçti ancak durumda herhangi bir düzelme olmadı. geceleri uyutmayan ağrılar sürüyor, kolunu yukarı doğru kaldırmakta sorun yaşıyor. lütfen bize bu konuda yardımcı olabilirmisiniz? konu sizin alanınıza giren bir durummudur? değil ise bizi yönlendirebileceğiniz bir uzman varmıdır(özellikle izmirde olabilirse sevinirim)?
saygılarımla
Cevap:
Merhaba Babanızın şikayetlerinin nedenleri:
1) omuz kas gruplarında zorlanma sonucunda ağrı ve buna bağlı olarak gelişen ve kullanmamaya bağlı omuz eklem hareketlerinin kısıtllanması
2) eğer ağrısı kolundan eline doğru da yayılıyorsa, boyun sinir sıkışması
3) şeker hastalığı'na bağlı gelişen boyun-kol-el sinir tellerinin nöropatisi (şeker hastalığı'nda sinir telleri hasar görerek geceleri artan yanmalı-uyuşmalı rahatsız edici ağrılar üretebilir.
Bütün bu olasılıklar değerlendirilmelidir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bölümüne başvurabilisiniz.
Şeker hastalığı ve Yüksek Tansiyona Bağlı Kriz
Soru:
Şeker hastalığı'ndan dolayı beyin sapında pıhtı atması hastalığı nedeni ile dayım geçen hafta kriz geçirdi. Bu konuda ne yapılabilir ayrınılı bilgi verir misiniz. Ayrıca ailenin diğer üyelerinde benzer rahatsızlıkların görülme olasılığı nedir?
Cevap: Şeker hastalığı tüm vucut sistemlerini etkileyen, sizin dayınızın durumunda da kan damarlarını etkileyen bir hastalıktır. Muhtemel eşlik eden yüksek tansiyon beyin damarının çatlamasına veya biriken kanın bir parcasını koparmasına neden olmuştur. Krizden sonra toparlanması yüksek olasılıktır. Ardından hekimlerinizin önerilerine uymasını sağlayın.
Menopoz ve Şeker Hastalığı
Soru: 41 yaşında menopoza girdim, 44 yaşında ve şeker hastasıyım. Doktorum bana şeker hastası olduğum için hormon tedavisi (şekerden dolayı damar bozuklukları olabileceği sebebiyle) uygulayamayacağını söyledi. Bir başka doktora danıştığımda böyle birşeyin yanlış olduğunu gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hormon kullanabileceğimi şeker hastalığı'nın hormon kullanmama engel olmadığını söyledi. Hangisine inanmam gerektiğini bilemiyorum. Menopoza girdikten sonra hiçbir şikayetim olmadı ve şimdi de bir problem yaşamıyorum. İleriki yıllar için korkuyorum.
Cevap: Menopoz ile ilgili problem yaşama olasılığınız, şeker hastalığı ile ilgili sorun yaşamanızdan daha azdır. Gerekli tetkiklerin ardından hormon kullanmanız düşünülebilir. Ancak, şeker hastalığı'nın kontrol edilmesi üzerinde durmalısınız. Bu sizin için hayatidir.
Şeker Hastalığı
Soru: Yaz ve kış aylarında ayaklarım üşümekte bu şikayetim şeker hastalığından olabilir mi? Bu üşümeyi nasıl önleyebilirim? İlginize şimdiden teşekkür eder,başarılar dilerim.
Cevap: Şeker hastalığı tüm vücudu etkileyen bir durumdur. Sinir sistemi üzerinde de etkisi olur. Kan şekerinizi kontrol ettirmeniz ve beslenme alışkanlıklarınızı uygun şekilde ayarlamanız yeterli olur.
Ağız Kuruluğu ve Şekere Düşkümlük
Soru: Ben 17 yaşında bir genç kızım her hangi bir kronik rahatsızlığım yok ancak sürekli ağız kuruluğu ve şekere düşkünlük gibi sorunlarım var. Gizli şekerinde belirtileri var mıdır ve şeker hastalığı'ndan farkı nedir? Bu konuda tereddütlerimi gidermek için kesin çözüm nedir?
Cevap: Ailenizde şeker hastalığı öyküsünün olup olmadığı önemlidir. Bununla birlikte herhangi bir zamanda ölçtüreceğiniz kan şekeri size çok degerli bilgi verecektir. Ancak, öğün atlamamaya ve sıvı almaya gayret edin.
Şeker Hastası mıyım?
Soru: Depremden sonra şekerim yükseldi. 800 mg glugopaz ilacını yaklaşık altı ay kullandım, bıraktım. Perhiz yapmıyorum. Tanı konulalı 3yıl oldu. Açlık şekerim 80-125 arası çıkıyor bugünlerde. Tokluk ise tatlı yedikten sonra ölçtüm 190 çıktı. Ben şeker hastası mıyım? Çünkü 3 yıl önce doktorlar öyle söylemişti. Yukardaki ölçümleri ayda bir yapıyorum. Şeker hastalığı'nı yendim mi? Teşekkürler.
Cevap:
Şeker hastalığı sonucunda tedavi birakılsa bile diyet ömur boyu devam etmelidir. Şeker hastalığı'nı yenmekten ziyade yavaşlatılmasına çalışılmaktadır.
Kan Şekerimdeki Düşme ve Diyet İçin Öneriniz?
Soru: Merhabalar,
Bana 4 yil once 'kan sekerimde dusme oldugu' teshisi konuldu. Ac karnina seker yuklemesi yapildiktan sonra ikinci ucuncu saatlerde kan sekerimde yukselme vardi. Diyet yapmam gerektigi yapmazsam seker hastasi olabilecegim soylenmisti. Halk arasinda gizli seker denilen hastalik bu mudur bilemiyorum. Ayrica nasil bir diyet yapmam gerektigi konusunda bana yol gosterebilir misiniz? Bu diyet seker hastalarinin diyetinden farkli mi
oluyor?
Cevap: Merhaba,
Öncelikle geçmiş olsun. Bahsettiğiniz durum gizli şeker olarak da tanımlanabilir. Bozulmuş glikoz toleransı söz konusu. Dolayısıyla beslenmenize dikkat etmez, egzersiz yapmazsanız 5 yıl içerisinde muhtemelen aşikar diyabet gerçekleşir. Yani şeker hastası olursunuz. Şeker hastalığı kronik bir hastalıktır ve ömür boyu tedavisi gerekir. O nedenle hastalık oluşmadan varsa fazla kilonuz mutlaka ve mutlaka o kilolardan kurtulun. Ancak sakın gazete, dergi veya bir arkadaş tarafından temin edilen diyetleri uygulamayınız. Yapmanız gereken en doğru şey; önce bir dahiliye uzmanına görünmek, ardından bir diyetisyene gidip beslenme programınızı düzenlemek. Gelelim beslenme konusuna: Sık sık ve azar azar beslenmeniz gerekmektedir. Yaklaşık 2.5 - 3 saatte bir beslenmelisiniz. 3 ana, 3 ara öğün almalısınız.(Sabah, Kuşluk, Öğle, İkindi, Akşam, Gece). Geç kalkıyorsanız kuşluk öğününü atlayabilirsiniz ancak, diğer öğünleri kesinlikle ihmal etmeyiniz. Şeker ve şeker içeren (bal, reçel, pekmez, çikolata, pasta, kolalı içecekler, hazır meyve suları) tüm besinlerden
uzak durunuz.Kilo fazlalığınız olsun veya olmasın taviz vermeden 35-60 dakika arasında egzersiz yapınız. Tempolu yürüme, bisiklete binme, yüzme, tenis, aerobik, jimnastik tarzı egzersizler olabilir. En ideal saat öğünlerden 1.5 - 2 saat sonrasıdır. Posalı (lifli)
besinler tüketmeye özen gösteriniz. Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, soya), kepekli tahıllar (kepek/çavdar/yulaf ekmeği, bulgur, kepekli makarna, pirinç, erişte, un), ve taze sebze ve meyveler (kabuklarıyla yenilebilenler mümkünse soyulmadan) tüketmenizde yarar var.Ağır öğünlerden, açık büfelerden uzak durunuz. Uzun
süre aç kalmayaınız (oruç tutman gibi).Son olarak; tek başına meyve yemeyiniz. Yanında mutlaka süt, yoğurt, peynir + kepek ekmeği veya kepekli galeta tarzı birşeyler yiyiniz.
16 Aylık Diabet Hastası Bebek İçin Beslenme Öneriniz?
Soru: tip 1 diyabet hastalığı kısacası diyabet hastalığının aşamaları tıpta şu an ne durumda 16 aylık diyabet hastası bebek için beslenme önerileriniz... saygılarımla
Cevap:
Merhabalar,
Öncelikle geçmiş olsun efendim.16 aylık olduğuna göre oğlunuz Tip I Diyabet dediğimiz insüline bağımlı şeker hastalığı ile karşı karşıya. Bu durumda oğlunuzun 2.5 - 3 saatlik aralıklarla, sık sık ve azar azar beslenmesi gerekmektedir. Günde 3 ana, 3 de ara öğün alması gerekmektedir (Kahvaltı, kuşluk, öğle, ikindi, akşam ve gece). Acıkmasa da, canı istemese de ilaç niyetine bir şeyler yemesi gerekmektedir. Kana hemen karışan şeker ve şeker içeren bal, reçel, pekmez,
çikolata, pasta, gazlı içecekler ve tatlılardan kaçınması gerekmektedir. Vücudun şeker ihtiyacını meyvelerde, sütte, yoğurtta, kuru baklagillerde, tahıllarda... bulunan kompleks karbonhidratlardan karşılaması gerekmektedir. Tek başına meyve vermek yerine; meyvenin yanında süt / yoğurt / peynir - kepek ekmeği / kepekli bisküvi tarzı bir ilave yapılması daha sağlıklı olacaktır.
Lifli yiyeceklere önem vermeniz gerekmektedir. Bunlar; kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya), kepekli tahıllar (kepek, çavdar, yulaf ekmeği, bulgur, kepekli pirinç - makarna - erişte), sebze ve meyvelerdir.
Ayrıca ilerleyen yaşlarda egzersizi bir yaşam biçimi olarak kabullenmesini sağlayınız (kilo fazlalığı olsun, olmasın).
Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Soru: ben 33 yaşındayım annem 15 senedir şeker hastası artık günde 4 defa insülin kullanıyor. ben tatlıya çok düşkün olmadığım halde bu aralar çok fazla tatlı yemeye başladım üstelik arar da oldum .Su fazla içmiyorum sadece ben kendimi zorluyorum içmek için tuvalete fazla çıkmıyorum çok acıkmaya başladım kilo vermiyorum ama yemek yediğim halde hiç yememişim gibi midem kazınıyor. Şeker hastası olmaktan korkuyorum. sizce bendeki belirtiler bu hastalığın habercisi olabilir mi? teşekkürler
Cevap: Şeker hastalığının en sık rastlanan belirtileri çok su içme, sık idrara çıkma ve kilo kaybıdır. Tanı anında bir çok kişide bu belirtilerin hepsi görülmeyebilir. Tatlı yemeğe düşkünlük, sık acıkmak şeker hastalığının belirtileri arasında yer almıyor.
Şeker hastalığının tanısı ve şeker hastalığı riski için açlık kan şekerinizi ölçtürmeniz, sonuç değerlerine göre gerekirse, şeker yükleme testi yapılması gerekir.
Açlık Şekerimin Yükselmemesi İçin Öneriniz?
Soru: Açlık şekerim 244 çıktı bana bu konuda ne önerirsiniz?
Cevap:
Merhabalar,
Öncelikle bu tahlil sonucuna göre net bir şey söylemek doğru olmayacaktır. Şöyle belirteyim: Açlık kan şekerinin normal değerleri 70-110 arasında olmalıdır. Hatta son literatürler ve bilimsel veriler kriterleri biraz daha daraltmış ve 70-100 arasını normal olarak kabul etmektedir. Eğer ki açlık kan şekeriniz 100-125 arasında ise gizli şekeriniz (IGT) var demektir. Hele ki açlık kan şekeriniz 126 ve üzerinde çıkmışsa şeker hastalığından bahsedilmektedir. Ancak tek bir ölçüm kriter olarak alınmamaktadır, bu sonucu destekleyen 2. bir ölçüm gerekmektedir. Yani 2 kez açlık kan şekerinizi 126 ve üzerinde yakalarsanız siz şeker hastasısınız diyebiliriz.
Çok büyük bir ihtimalle sizde böyle bir durum mevcut. Ben sanmıyorum ki bu denli yüksek bir şeker değeri yakalandığınız bir enfeksiyon, ateş, stres vs. gibi bir olaya bağlansın. Muhtemelen aileden gelme genetik faktörler de söz konusudur. Şeker hastası bile olsanız, çok iyi bir takip ile ortalama yaşam sürenizi ve yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz. Karamsarlığı bırakıp en kısa zamanda, hatta bu maili okuduktan sonra ilk işiniz vakit kaybetmeden bir diyabet polikliniğine gitmek ve dahiliye uzmanı veya endokrinolog ile görüşmek olmalıdır. Diyabette eğitimin maliyeti, ihmalin bedelinden ağır olmaktadır. Kesinlikle ve kesinlikle vakit kaybetmeyiniz efendim. Büyük bir ihtimalle şeker hastalığı sizde varsa, son zamanlarda ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma, halsizlik, yorgunluk, ani kilo alımı veya kilo kaybı, iştahta ani artma veya azalma, el parmaklarında uyuşukluk gibi belirtiler vermiştir. Sonuca göre tekrar doktorunuzla bağlantıya geçmenizi öneririm efendim. Çünkü diyet, diyabet tedavisinin temelidir. Diyet yapmadan asla ve asla diyabetin önüne geçemezsiniz.
Kan Şekerim Düşüyor. Diyet Yapamıyorum. Öneriniz?
Soru: sayın doktor bey ben 171 boyunda 80 kilo ağırlığındayım diyet yapmak istiyorum ama kan şekerim düşüyor cok halsiz ve güçsüz kalıyorum şeker hastası değilim daha evvel bütün tetkikler yaptırdım kalıtsal bir şeker düşüklüğü sorunum var ne yapmam lazım bilgi verirseniz çok memnun edersiniz
Cevap: Merhabalar, Kalıtsal bir şeker düşüklüğü sorunundan bahsetmişsiniz. Bu konuda yapılacak ilk iş bir dahiliye uzmanı veya endokrinolog tarafından muayene edilmeniz efendim. Çünkü genelde şeker hastalığı reaktif hipoglisemi denilen klinik bir tablo ile başlamakta ve 5 yıl kadar sonra ortaya çıkmaktadır. Halsizlik, yorgunluk, bulanık görme, çarpıntı, baş ağrısı, ani bir acıkma hissi, titreme, soğuk terleme gibi belirtilerden 3 tanesi varsa veya kan şekeri 70'in altına düşüyorsa şeker yüklemesi önerilmektedir. En doğru sonucu o şekilde alabilirsiniz. Ardından doktorunuzun yorumu doğrultusunda bir diyetisyenden diyet almanız uygun olacaktır. Önerim kesinlikle aç kalmamanız doğrultusunda. Sık sık ve azar azar beslenmeniz gerekmektedir. 2.5 - 3 saatlik aralıklarla beslenmeniz, lifli besinlere
(kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyvelere) önem vermeniz daha
sağlıklı olacaktır.
Şeker Hastalığından Kaynaklı Göz Sorunları Hakkında...
Soru: merhaba hocam, babam 55 yaşında 15 senedir şeker hastası ve 1 yıldır insülin kullanıyor ve yaklaşık bir yıldır diyalize giriyor. birden gözleri dumanlı görmeye başladı. 3 sefer lazer oldu ve hiç değişiklik yok. göz arkası kanamaları var. bunun sebebi ne olabilir çaresi var mı? şimdiden teşekkürler
Cevap:
Bunun sebebi diebetinin ilerlemiş olmasıdır.
Ne yapılabilir ile ilgili sizi muayene etmeden bir şey söylenemez.
© 2022
Tüm hakları Saklıdır.
Şartlar ve Koşullar |
Gizlilik ve Çerez Politikası