Kadinlaricin.net sitesinde Menopoz için bitkisel tedavi baslikli sayfadasiniz.Bu sayfada Menopoz için bitkisel tedavi ile ilgili yazi bulunmaktadir.
Menopoz için bitkisel tedavi
Menopoz, kadınların hayatındaki en zorlu dönemlerden biridir. Bu dönemde; ateş basması, terleme, ruhsal durumdaki iniş çıkış ve sinirlilik gibi sıkıntı veren rahatsızlıklar, kadınların hayatının bir parçası haline gelir.
Doktorların göstereceği tedavi yöntemlerinin yanısıra, uygulanacak doğal reçeteler ve bu döneme uygun yiyecekler, organizmaya yardımcı olacak ve sıkıntıları azaltacaktır. Mesela, sinirsel gerginliğine çok iyi gelen papatya ve ateş basmalarını önleyen akdiken çayları içilebilir. Portakal, marul gibi gevşemeyi sağlayan besinler daha çok tüketilebilir. Bunlardan başka, menopozla birlikte gelen tüm problemlerde safranın çok etkili bir baharat olduğunu da ekleyelim.
Bitkilerin ürettiği bazı özler, kadınlık hormonu östrojeninkine benzer bir role sahip. Dolayısıyla organizmanın dengesini yeniden bulmasında bu bitkilerin tüketilmesi önemli. Menopoz döneminde meydana gelen hormonal kaybın giderilmesinde bu özleri içeren sebze, meyve ve tahıllar tüketilmeli. Nohut, fasulye, tahıl ürünleri, havuç, soğan, sarımsak, bitkisel yağlar, özellikle ayçiçek yağı bu özleri içeriyor.
Papatya çayının sakinleştirici etkilerinden faydalanmak için aviator oyna. İki bardak su kaynatın. İçine beş çorba kaşığı kuru papatya atarak, bir saat dinlendirin. İki portakalın kabuklarını ince uzun rendeleyin. Karışımı acılaştırmaması için beyazlarını rendelememeye özen gösterin. Bir tencereye bir bardak su, bir buçuk çay bardağı şeker ve portakal kabuğu rendesini koyun. Orta ateşte 10 dakika kaynatın.
Papatya çayı ile portakal kabuğu şurubunu süzün ve birbirine karıştırın. İçine çırpılmış bir yumurta akını ilave edip iyice çırpın. İki saat dinlendirdikten sonra ister bir defada, isterseniz birkaç defada tüketin.
Menopoz tadavisi için ayrıca şu bitkisel reçeteleri de uygulayabilirsiniz:
1 bardak sıcak suya; 3 tane papatya konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Günde 2 kere, tekrarlanır.
4 bardak suya; 1 tutam pelin konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çay bardağı içilir.
1 su bardağı kaynak suya; 1 kahve kaşığı ufalanmış melisa konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Bu işlem, günde 3 kere tekrarlanır.
Menopozda bitkisel beslenme
Zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı insanlar yetiştirmenin temel kurallarından en önemlisi hayat müddetince yeterli ve dengeli beslenmedir. Genellikle yaş ilerledikçe metabolik faaliyetlerde yavaşlama görülür. Fiziksel uğraşılar azalır. Bu nedenle her yaş ve her cins için ayrı bir beslenme programı uygulamak gerekir. Kadınlar için yaşlılıktaki değişikliklerin başında menopoz gelir. Menopoz döneminde osteoporoz (kemik erimesi), kalp-damar hastalıkları ve şişmanlık sıklıkla karşılaşılan sağlık problemleridir.
Menopozda vücuttan kalsiyum atılımı hızlanır ve bu nedenle kemik kütlesinde kayıplar oluşur. Kemiklerin gücü azalır ve kırılmaya meyil artar. Eğer kişi çocukluk ve gençliğinde yeterli kalsiyumu almamışsa kemik zaten zayıf olduğunda kırılma riski fazlalaşır.
Menopozda aşırı miktarda kalsiyum alımının bir faydası yoktur, kalsiyumu daha çok büyüme çağında alarak güçlü kemik kütlesi oluşturmak gerekmektedir. Yapılan araştırmalar menopozlu kadınlarda kalsiyum alımı ile birlikte yürümek (egzersiz) olumlu sonuçlar verdiğini göstermiştir. Menopozda ek kalsiyum verilmeli ancak kalsiyum içerek süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi de tavsiye edilmelidir.
Menopoz döneminde metabolizma yavaşlamakta ve enerji ihtiyacı da azalmaktadır. Yeşil sebze, meyveler tavsiye edilir. Aşırı tuz alımı da kemik yıkımını artırdığından fazla tuzlu yememeye özen gösterilmelidir.
Genç kızlık bir dönemdir, ama kadınlığa adım atıldığında yeni bir dönem başlar. Kadınlık döneminden, yaşdönümüne (menopoz) kadar kadın doğurganlığını sürdürür. Bu dönemden sonra kadınlık fonksiyonu devam etse de doğurganlığı artık kalmaz. Yaşdönümü, kadının adetten kesilip doğurganlığını yitirdiği devredir. Kadından kadına büyük değişiklikler gösteren menopozun değişik etkileri görülür. Bazı kadınlarda bünye itibariyle menopoz fark edilmeden geçer. Bazı kadınlarda ise, (çoğunluk bu gruba girmektedir) gerek vücutça, gerekse ruhsal yapı olarak değişik derecelerde şikayetler olur.
Menopoz için bitkisel tedavi
Menopozda asıl önemli olan, edinilen beslenme alışkanlığıdır. Çünkü menopoz sırasında beslenmeye gösterilecek önem, bu dönemdeki sağlık ve hayat kalitesi için çok değerlidir. Menopoz sırasında beslenmede doğal gıdaların alınması önemlidir. Rafine edilimiş besinlerden mümkün olduğunca kaçılması gereklidir. Çay ve kahve gibi içecekler uyarıcı etkileri ile menopozda yaşanan sıkıntılardan biri, ani sıcak basması olayını tetikleyebilir. Menopozda, kırmızı et ve süt ürünleri de dikkatli alınmalıdır. Aşırı miktarda doymuş yağların (tereyağı ve kuyruk yağı gibi) alınmasının meme kanseriyle de ilgisi bulunmuştur.
Doymuş yağlar, düşük yoğunluklu kolesterolün artışına neden olur. Günde alınacak kolesterol miktarı 100 mg’yi aşmamalıdır. Kırmızı etlerin yüksek miktarlarda fosfor içermesi, kemiklerden kalsiyum kaybına da neden olabilmektedir. Beslenmede alınan kalorinin hiçbir zaman % 25’ten fazlası yağlardan olmamalıdır. Doymuş yağ asitlerinin oranı, toplam kalorinin yüzde 7’sinden daha az olmalıdır. Beslenmede mutlaka yeterince, vücutta yapılmayan ve dışarıdan alınması gereken yağ asitleri alınmalıdır. Bu yağ asitleri, çerezlerde, tohumlarda, yağlarda ve yağlı balıkların yağlarında bulunur. Bu tip yağ asitlerinin alınmasının, vajinal kuruluğu azalttığı konusunda bulgular vardır.
? Egzersiz de önemli
Menopozun semptomlarından kurtulmada lifli besinleri artırmak ve yağları azaltmak önemli noktalardır. Egzersiz yapmak da yine hastalıklardan korunmak, kaliteli bir yaşantıyı sürdürmek için gereklidir. Beslenmede ağırlıklı olarak, taze sebze ve meyve, kompleks karbonhidratlar (örneğin: Kahverengi prinç, makarna vb.) yenmelidir. Menopozda kalsiyum özellikle önemli bir ihtiyaçtır. Kalsiyumun vücuttaki görevlerinden biri nötralize edici olmasıdır.
Menopoz tedavisi (bitkisel)
İngiliz Beslenme Uzmanları Birliği'nin konferansında, yapılan araştırmaların, soyalı yiyecek ve içeceklerin menopoz döneminde bozulan hormon dengesini sağlamakta birebir olduğunu gösterdiği bildirildi.
Uzmanlar, soyalı yiyecek ve içeceklerin, kadınlık hormonu östrojen açısından çokzengin olduğuna dikkat çekerken, Japonya, Çin ve Endonezya gibi ülkelerde sofralardan eksik olmayan soyalı besinlerin, menopoz dönemine olumlu etkileri bulunduğunu vurguladılar.
Uzmanlar, soyanın, menopoz döneminin kadında yarattığı olumsuz etkileri azalttığı, bu dönemde ortaya çıkabilen kalp yetmezliklerini önlediği, göğüs kaserleriyle savaştığı ve yine menopozlu kadınlarda görülen kemik erimelerine karşı direnç yarattığına dikkat çektiler.
Uzmanlar, araştırmaları sırasında, Uzak Doğu ülkelerindeki kadınlarla Batı ülkelerindeki kadınları karşılaştırdıklarını ve soya tüketen doğu ülkelerinin kadın nüfusunda menopoz şikayetlerine daha az rastladıklarını kaydettiler.
Araştırmaların sonuçlarına göre, soya zengini sofralarda oturan doğulu kadınların kolestrol düzeyleri de daha düşük olarak saptandı.
Uzmanlar, Batı'da kullanılan menopoz dönemindeki hormon dengesini düzeltmeye yönelik tabletlerin, doğal kaynak sayılan soyadan daha zengin olduğunu da kabul ederken, ''Ancak bu tür tabletlerin de yan etkileri var'' dediler.
Uzmanlara göre, bu yan etki, özellikle göğüs kanseri riskini artırmak şeklinde ortaya çıkıyor. Soya bitkisinde bulunan östrojen ise hem bünyeye yeterli kaynağı sağlıyor, hem de kanser ilacı tamoksifen gibi kanser yapıcı etkilerle savaşabiliyor.
Menopoza karşı soya sütü
Kadınların menopoz dönemlerinde kemik erimesi sorununu ortadan kaldırdığı deneylerle kanıtlanan soya sütü ‘‘Drinho’’ Türkiye’de de satışa sunuldu.
Biyo-Gıda firması tarafından ithal edilen soya sütü, kalsiyum açısından zengin olması, kolesterol ve yağ içermemesi ile kadın sağlığında önemli rol oynuyor. Soyanın kolesterolü düşürdüğü ve özellikle menopoz dönemlerinde kadınlarda ciddi hasarlara yol açabilen kemik erimeleri gibi problemleri durdurduğu deneylerle kanıtlandı. Yapılan araştırmalarda Uzakdoğulu kadınların menopozu Batılı kadınlara oranla daha rahat geçirdikleri saptanmıştı. Doğal östrojen içeren soyanın 30 yaşından sonra bayanlarda eksilen östrojen dengesine olumlu katkıda bulunduğu gözlendi.
Türkiye’de Makro’larda satışa sunulan Drinho Soya Sütü, metabolizma tarafından hemen enerji olarak kullanılan şeker pancarı ile tatlandırılmış ve rafine şeker içermemektedir. Ayrıca soya sütüyle pek çok tatlı da yapılabiliyor. Soya sütünün satış fiyatı miktarına göre 370 bin TL ile bir milyon TL arasında değişiyor.
Menopoz ve soya
Sıcak akıntılar, gece terlemeleri, ruh hali değişimleri, seks isteğinde azalma ve vajinal kuruluk menopozun en belirgin özellikleridir. Yedek Hormon Terapisi (HRT), şimdilik menopoz belirtilerini tedavi etmekte kullanılan ve kalp hastalıklarını, osteoporosis riskini azaltan bu yöntem göğüs kanseri olma riskinin arttığını ortaya koymaktadır. HRT’ye katlanabilen kadınların vücutlarında yüzde 60’lık bilek kırılma, çatlamalarında azalma, yüzde 40’lık kalça kırılmalarında azalma, yüzde 35’lik omurgada bulunmayan kırık ve çatlaklarda azalma görülmektedir. (HRT uygulamayan kadınlara oranla.) Soyadaki fotoestrojen, vücudumuzda üretilen estrojen maddesine çok yakın bir yapıya sahip olduğu için menopoz belirtilerini azaltabileceği için HRT’ye bir alternatif olarak sunulabilir.
Menopoz bitkisel tedavisi
Menopoz dönemini kolay atlatmak için aşağıdaki formüllerden yararlanılabilir.
1 su bardağı sıcak suya; yarım kahve kaşığı adaçayı konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülür. Suyuna, 1 kahve kaşığı bal karıştırıldıktan sonra içilir. Aynı işlem, günde 3 kere tekrarlanır.
1 bardak sıcak suya; 3 tane papatya konur. 5 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Günde 2 kere, tekrarlanır.
4 bardak suya; 1 tutam pelin konur. Kaynatıldıktan sonra süzülür. Günde 3 kere, birer çay bardağı içilir.
1 su bardağı kaynak suya; 1 kahve kaşığı ufalanmış melissa konur. 10 dakika bekletildikten sonra süzülüp, içilir. Bu işlem, günde 3 kere tekrarlanır.
Bu dönemde; baharatlı, acılı şeyler yememeli, kahve, çay ve sigara mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Bol bol sebze yemeli; süt, ıhlamur veya adaçayı içilmelidir.
Ayrıca; çiğ ıspanak, üzüm, erik, kayısı, limon, saımsak, portakal, badem, fındık, beyaz peynir, havuç, muz, kiraz, kestane, lahana, hurma, incir, greyfurt, çavdar ekmeği, yer elması ve soya fasulyesi yemek de bu dönemde görülen şikayetlerin azalmasına yardımcı olur.
Soya Mucizesi
Uzmanlar kadınların, menopoz rahatsızlığının önüne geçmeleri ve zor dönemi sağlıklı atlatmaları için ilaçların yanında doğal yöntemlerle tedavi olanaklarını da araştırmaya devam ediyor. Beslenmeye dikkat etmenin bu dönemde çok önemli olduğunu belirten uzmanlar, soya tüketiminin koroner kapl yetmezliği rahatsızlığında %16 oranında bir azalma sağladığını ortaya koydu. Uzmanlar ayrıca, menapoz döneminde sigara içilmemesi, düzenli olarak mamografi çektirilmesi, et tüketiminin azaltılması, kolestrol seviyesinin yüksek olmaması gerektiğini vurgulayarak, kiloya dikkat etmek, spor yapmak, Sebze meyve ağırlıklı beslenmek, bitkisel yağlar kullanılması, beyaz et yenmesi, tuz, şeker ve unu çok aza indirilmesinin sağlıklı bir gelecek için şart olduğunu ifade ediyorlar.
Menopoz tedavisi sizi korkutmasın
Bizlere menopoza bağlı şikayetler nedeni ile başvuran kadınların hemen hemen hepsinin ortak endişesi menopoz tedavisi'nin kansere yol açabileceğidir. Bu kulaktan duyma bilgiler yanlıştır. Bu konuda yapılan araştırmalar, yıllarca hormon tedavisi gören kadınlarda bile kanser riskinin artmadığını ortaya koymuştur. Hatta doğal kadınlık hormonları (östrojen ve progesteron) ile yapılan hormon tedavisinin kanser riskini azalttığını söylemek bile mümkündür. En büyük endişe meme kanserini arttırıp arttırmadığı konusundadır.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar eğer tedaviye başlandığında memelerde bir tümör başlangıcı yok ise bu ilaçların kansere neden olmadığı yönündedir. Zaten menopoz tedavisi'ne başlanmadan önce mamografi çekilerek memeler kontrol edilir.
Bu mamografi ismi verilen meme filmi 18 ayda bir tekrar edilmektedir. Ayrıca isteyen her kadın hormon tedavisi sırasında düzenli olarak doktora başvurarak kanser riskini en aza indirir.
Sizin kanser oluşabileceği konusunda endişelenmenize hiç neden yoktur. Hayatınızı size zehir eden menopoza bağlı terleme, uykusuzluk, sıcak basması, sinirlilik ve huzursuzluk gibi şikayetlerinizin bir an önce geçmesi ve kemik erimesi, kalp hastalıkları gibi menopozdan sonra ortaya çıkan hastalıkları önlemek için zaman kaybetmeden bir menopoz merkezine veya hastanemiz menopoz kliniğine başvurmanız gerekmektedir. Düzenli kontroller ve doğru ilaçlar ile sağlığınıza bir kanser riski olmadan tekrar kavuşacaksınız.
Menopoz`un tedavisi var
Menopozun meydana getirdiği her sıkıntının kontrollü bir tedavi ile çözümlendiğini belirten uzmanlar, menopoz'un kadınlar için çözümsüz bir sorun olmaktan çıktığını söylüyorlar.
İlk belirtilerinin 40-50 yaş arasında kendini gösterdiğini ve 50 yaşına doğru ortaya çıktığını belirten uzmanlar, teşhisin konulmasından sonra tedavi olarak östrojen ve progesteron hormonu verildiğini ifade ediyorlar. Ancak burada uzmanların bir ufak uyarısı oluyor: Östrojenin tek başına verilmesi durumunda hem memede hem de rahimde kanser riski artıyor. Progesteron hormonu ile birlikte kullanıldığı zaman ise bu riski ortadan kaldırıyor.
Bazı uzmanlara göre ise östrojen hormonu kanser yapmıyor ancak kanser oluşmaya başlamışsa bunu ilerletebiliyor.
Bu tür bir olumsuz gelişme ihtimalinin önlenmesi için tedaviye başlamadan önce ultrasonografi gibi tetkiklerle memenin, rahmin incelenmesi gerektiğini bildiren uzmanlar, vücudun diğer bölgeleriyle ilgili taramaların da tamamlanmasının ardından, hormonun ilaç ya da bant olarak verileceğine işaret ediyor.
Hormon kesin çözüm
Menopoz tadavisi`nin ne kadar sürdürüleceği ise halen dünyada tartışılıyor. Önümüzdeki yıllarda 10 yıl klasik hormon tedavisinin sürdürülmesinden sonra bitkisel hormon tedavisinin yürütülebileceği öne sürülüyor.
Menopoz döneminde, yaşın ilerlemesine bağlı olarak alzheimer ve kolon kanserlerinin de görülebildiğini hatırlatan uzmanlar, uygulanan hormon tedavisinin bu hastalıkları önleme özelliğinin de olduğunu belirtiyorlar.
Östrojen ile Menopoz Tedavisi
Östrojen tedavisinin önerilmesinden önce, bu tedavinin potansiyel yarar, potansiyel risk bilançosunun belirlenmesi gerekir. Östrojen yetmezliği belirtileri bulunan her bayan için, östrojen takviye tedavisi düşünülmelidir. Östrojen hormonunun eksikliğine bağlı şikayetler ve bunların şiddet derecesi belirlenir. Osteoporoza eğilim riskinde olan bayanlarla, aile öyküsü kardiovasküler hastalık açısından yüklü olanlara hormon takviyesi gereklidir.
Östrojen takviye tedavisine karar verildiğinde, kullanılacak dozaj ve yol belirlenir. Ayrıca tedavinin devamında yapılacaklar hakkında kişi aydınlatılmalıdır. Östrojen takviye tedavisinin mutlak kullanılmaması gereken durumlar mevcuttur. (Varlığı bilinen veya şüphe edilen östrojene bağımlı kanser vakalarında, aktif tromboflebit veya tromboemboli bozukluklarında, aktif karaciğer hastalığında, teşhis edilmemiş vaginal kanama vakalarında olduğu vb.)
Kullanılacak östrojen dozu, şikayetleri giderecek ve osteoporozdan koruyacak en düşük muhtevada olmalıdır. Östrojen tedavisinin kesilmesini, hızlı kemik kaybı izleyeceğinden östrojen tedavisi hasta 80 yaşlarına veya ötesine ulaşana kadar devam edilmelidir. Hormon takviye tedavisindeki hastalar, belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. İlaç uygulama şekli ve beslenme alışkanlıkları ayrıntılı biçimde gözden geçirilmelidir. Yaş ilerledikçe beslenme alışkanlıkları değişmekte ve önceden kalsiyum gereksinmesi bulunmayanlara, sonradan kalsiyum vermek lüzumu ortaya çıkabilmektedir.
Burun spreyi ile Menopoz Tedavisi
Fransız ilaç firması Servier’in geliştirdiği “brun spreyi” menopoz tedavisi'nde yeni bir çığır açtı. Klinik geliştirme süreci boyunca kadınların burun spreyi yolu ile hormon replasman tedavisine (HRT) devam etme oranının yüzde 85 olarak bulunması, ilacın kullanan kadınlarda memnuniyet ve güven oluşturmasının önemli bir ispatı olarak açıklandı.
Hızlı ve güvenilir
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, burun spreyi, doktorların tavsiye ettikleri düzeyde kullanıldığında, menopoza giriş dönemindeki kadının korkulu rüyası olan; her türlü şiddetteki sıcak basmalarını, meme hassasiyetini, düzensiz adet görmeleri, kilo almayı, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma sorunlarını en düşük düzeye indirdi. Menopoz döneminde kadınlarda ortaya çıkan kemik erimesi ve Alzheimer riskini azaltıyor. Metabolizmanın karaciğer ve barsaklarda yoğunlaşmaması nedeniyle düşük doz uygulamasına imkan sağlayan estradiolün, yüksek biyoyararlarını, mükemmel bir hormon replasman tedavisi olarak sundu.
Yapılan çok sayıda bilimsel araştırmalar, burun spreyinin, kolay doz ayarı, tutarlı emilim ve kullanım rahatlığı açısından kadınlar tarafından en hızlı ve güvenilir menopoz tedavisi olarak tercih edildiğini ortaya koydu.
Menopozda hormon dışı tedavi
*50 yaşındayım ve bir yıldır menopozdayım. Çekilen mammografide şüpheli görüntünün tespit edilmesinden dolayı hormon tedavisine başlanamadı. Hormon tedavisi olamayacağıma göre, kemik erimesini önlemek için ne yapmalıyım?
Gerek tedavi ile ilgili eğitime rağmen yan etkiden korkan, gerekse kanamaları kabullenemeyen ya da gerçekten hormon tedavisi kullanamayacak bayanlarda menopoz şikayetlerine yönelik hormon dışı tedaviler planlanmıştır.
Günümüzde hormon tedavisi %3-32 kullanım hızına sahiptir. Kullanılan tedaviye bağlı olarak görülen çekilme kanamaları ya da düzensiz kanamalar ile pek çok kişi tedaviyi yarıda bırakmaktadır. Öte yandan bir grup bayan ise hormonlara ait yan etki korkusu ile tedaviye hiç başlamamaktadırlar.
30’lu yaşlarda kemik kitlesinin maksimum olduğu ve takriben menopoza yaklaştıkça azaldığı ve menopozdan sonra hızla düşüş gösterdiği bilinmektedir. Hormon tedavisi görmeyecek olgularda kemik kitlesinin korunmasına yönelik tedbirler alınmalıdır.
Kalsiyumdan zengin diyet, kalsiyum ve vitamin D dışarıdan alımı kolay ve ucuz bir destek tedavisidir. Günlük ortalama kalsiyum (Ca) ihtiyacımız 1000 mg olduğu düşünülürse, ihtiyacını beslenme yolu ile karşılayamayanlarda günlük 800-1500 mg ek Ca desteğinin gerekli olduğu açıktır. Günlük vitamin D ihtiyacımız için de bir litre süt içmek, 1 tablet polivitamin almak ya da güneşte 30-60 dakikalık yürüyüşler yapmak yeterlidir. Günlük diyetimiz için de ‘Ca’dan en zengin gıdaların başında süt, yoğurt, yeşil yapraklı besinler gelmektedir. Bunların yeterli miktarda tüketimi gerekir. Menopozlu yıllardan önce kalsiyum yönünden fakir beslenen bayanların, menopoz öncesi yeterli kalsiyum almış ve buna devam eden bayanlara göre daha fazla kalsiyum almalıdırlar.
Hareketsizlik de, hızlı kemik kaybı için önemli bir etkendir. Bayanların egzersiz programlarına menopoz öncesi başlamaları idealdir. Öncelikle menopozun ilk beş yılında düzenli egzersiz yapan bayanların belirgin olarak kemiklerini korudukları görülmüştür. Aerobik egzersizlerin haftada beş gün ve kas gevşetici egzersizlerin de haftada 2-3 kez yapılmaları hedeflenmelidir.
Ayrıca kemik erimesinin (osteoporoz) korunması ve tedavisinde kullanılabilecek tıbbi ilaçlar da mevcuttur. Bu tedavi kadın hastalıkları ve fizik tedavi uzmanının birlikte değerlendirmesi sonucu düzenlenir.
40 yaşındayım ve anneme 1 ay önce şiddetli kemik erimesi teşhisi kondu ve sprey tedavisine başlandı. Annemin doktoru kemik erimesinin irsi olabileceğini söylediği için ben de çok endişelendim. Bende kemik erimesi oluşmaması için ne önerirsiniz.
Bazı faktörler kadınlarda osteoporoz yani kemik erimesi oluşma riskini arttırırlar. Menopozda olmak, 50 yaşından büyük olmak, erken menopoza girmek, kortizon gibi bazı ilaçları kullanmış olmak, sigara, az eksersiz, irsi faktörler ve tabii ki dengesiz beslenme osteoporozun oluşmasını hızlandırmaktadır. Kadınlar bize genellikle bel ve sırtta ağrı, boyda kısalma, kamburlaşma veya kırık şikayeti ile başvurmaktadırlar.
Oluşmuş olan osteoporozun geri dönüşümü çoğu kez çok zordur. Yapılması gereken gelişimini yavaşlatmak ve osteoporozu önlemektir. Gelişmiş osteoporozun tedavisinde günümüzde ağızdan alınan veya burundan sprey şeklinde uygulanan bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Çok uzun süre ve maddi külfet gerektiren bu tedavi iyi bir takip gerektirmektedir. Osteoporozun asıl başarılı tedavisi bu hastalığın yani kemik erimesinin oluşumunu engellemektir. Bunun için düzenli ve kalsiyumdan zengin beslenme, düzenli egzersiz, D vitamini kullanımı, alkol ve sigaradan uzak durmak ve en önemlisi tabii ki menopozun oluşumuna Menopoz Tedavisi olarak izin vermemektedir. Unutmamak gerekir ki östrojen kullanarak menopoz tedavisi olan kadınlarda kemik erimesi daha nadir gelişmektedir. Bu tedavi ile hem kemik erimesini önlemek hem de ateş basması , depresyon, idrar kaçırma ve en önemlisi unutkanlık gibi şikayetleri de yok etmek mümkündür. Yeni bir dönemin başlangıcı olan hayatınızın bu dilimini kendinize ve ailenize sıkıntı vererek geçirmemek için bir doktorun önerisi ve kontrolü ile menopoz tedavisi görmeniz en doğrusudur.
Menopoz Tedavisi karşıtı menopozlu hanımlar
Artık biliniyor ki menopoz sonrası verilen ilaç tedavisi (Hormon Replasman Tedavisi=HRT) Menopozun beraberinde getirdiği ateş basması, terleme gibi belirtileri gidermekte, osteoporoz dediğimiz kemik erimesini ve kalp hastalıklarını önlemekte, hatta Alzheimer hastalığını da iyi yönde etkilemektedir. Osteoporoz ve kalp hastalıklarına karşı iyi bir koruyucu etki yapabilmesi için HRT’nin 5 yıldan az olmamak üzere kullanılması gerekir. Erken dönemde tedavinin kesilmesi sonucu, uzun dönem faydaları elde edilmemektedir. Ülkemizde menopoza giren hanımların bir kısmı doktora gitmekte ve kendilerine HRT başlanmaktadır. Menopozdaki hanımların büyük bir kısmı sıcak basması, terleme gibi nedenlerle doktora başvururlar. İlginçtir ki tedaviyi bırakanların çoğu yine bu gruptan olur. Tedavi başlandığından sonra ortalama % 57 oranda hanım ilk 1-3 yıl arasında, %34’ü 6 aydan az, %5’i 6ay-1yıl arasında %4’ü ise 5 yıl tedavilerini sürdürürler. HRT’yi 5 yıldan daha fazla kullanan pek yoktur. HRT kullanan hanımların bir kısmı kontrollere düzenli gelip gittiği halde bir kısmı kontrollere de gelmemektedir...
HRT’nin osteoporozu önleyici etkisinin görülmesi ve kalp hastalıkları üzerine olumlu etkilerinin ortaya çıkması için uzun süre kullanılması gerekir. HRT’nin erken bırakılması ümit edilen uzun dönem yararlı etkilerinin görülmesini engelleyen en önemli unsurdur.
Televizyon, basın, çevre gibi faktörlerden, prospektüsleri okuma sonucu bildirilen yan etkilerinden daha yüksek oranda etkilenme ve kanser korkusunun daha yoğun olması hanımların menopoz sonrası tedavilerini aksatmaları, bırakmaları için önemli nedenlerdir. Aslında doktor kontrolünde, belirli aralıklarla yapılan kontrollerle alınan ilaçların pekçok hastalıktan koruyucu ve bazı kanser türlerini de azaltıcı etkileri vardır. Sürekli güvene dayalı iyi bir doktor-hasta diyoloğu ile HRT çok iyi neticeler vermektedir.
Menopozdaki kemik erimesi
*61 yaşındayım ve 15 yıl önce adetten kesildim. 3 yıldır belimde ve kalçalarımda giderek artan ağrılar oluyor. Defalarca değişik doktorlara tedavi oldum fakat ağrılarımda bir değişiklik olmadı. Son gittiğim hekim bende kemik erimesi olabileceğini ve kemik erimesi ölçümü yaptırmam gerektiğini söyledi. Kemik erimesi hakkında bilgi verebilir misiniz ve bu hastalığı engelleyebilir miyiz
Kemik erimesi (Osteoporoz ) kemik yoğunluğunun azalması ve kemik dokusunun yapısının bozulmasıdır. 40 yaşından sonra ve özellikle menopoz ile birlikte hızlı bir şekilde kemik erimesi meydana gelir. Menopoza girdikten sonra eğer kadına menopoz tedavisi uygulanmaz ise her yıl kemik dokusunun önemli bir kesmi kaybolur, erir. Bu kemik kaybının menopozdan sonraki nedeni kadınlık hormonunun (Östrojen) eksikliğine bağlıdır.
Menopozdaki kemik erimesi sonucu kemik kırıkları (kalça. omurga), omurgada çökme (Kamburlaşma, boy kısalması) ve kas-eklem ağrıları olur. Kemik erimesini önlemek için menopozun nedeni olan kadınlık hormonunun (östrojen) tedavisi, kemik erimesini engelleyen özel ilaçlar (hap, ampul veya sprey şeklinde), kalsiyum alımı, D vitamini alımı ve fizik egzersizlerin düzenlenmesi önemlidir. Sadece süt, yoğurt, peynir gibi kalsiyumu yüksek gıdaların alınması yeterli değildir.
Osteoporoz tedavisi ile hiçbir zaman daha önce kaybettiğiniz kemik dokusunu yerine koymak mümkün değildir. Yapılabilen sadece tedaviye başlandıktan sonraki kemik kaybınızı durudurmak, ağrılarınızı gidermek ve oluşabilecek kemik kırıklarını mümkün olduğunca önlemektir... Tedaviye başlamadan önce kemik erimesinin derecesinin tespiti için Kemik Yoğunluğu Ölçümü yaptırmanız ve bir kadın hastalıkları uzmanı, fizik tedavi uzmanı ve bir dahiliye uzmanının birlikte karar verdikleri osteoporoz tedavisini uygulamanız en doğrusu olacaktır. Yapmanız gereken hemen bir menopoz merkezine veya hastanemiz menopoz bölümüne başvurmak ve size önerilen tedaviyi sabırla uygulamaktır.
Menopozda antioksidan
Kanserle savaşmak için antioksidan içeren besinlere ihtiyaç var. Menopoz döneminde ise vücut kanser ve kalp hastalıklarıyla başedebilmek için daha fazla gereksinim duyuyor. Üstelik sebze ve meyve yemeniz yeterli. Özellikle, brokoli, brüksel lahanası, kabak, kavun, havuç, greyfurt, portakal, portakal suyu, kırmızı veya yeşil dolmalık biber, kıvırcık salata, ıspanak, çilek, patates ve domates öneriliyor.
Kalsiyum, magnezyum ve çinko
Kemikler ve dişler için yararlıdır. Kas ağrılarına, kramplara ve gerginlikten kaynaklanan baş ağrılarına karşı bu maddelerin takviyesi doğru olur. Bağışıklık sisteminin düzenli çalışması ve dokuların onarılması için çinko yararlıdır. Kalsiyum süt ve sütlü ürünlerde bol miktarda bulunur. Fakat kadınların çoğu süt ürünlerinden uzak dururlar. Uzmanların tavsiyelerine göre bir kadının günde 800 miligram kalsiyum alması gerekiyor. Altmış beş yaşına gelmiş kadınlarda ise miktar 1000 miligrama çıkıyor. D vitamini, kalsiyumun özümlenmesini sağlar. Fakat D vitaminini dışardan takviye etmek gerekmez. Bu arada fazla miktarda çay ve alkollü içki içmenin vücudun kalsiyum almasını engellediğini de hatırlatalım.
Magnezyum, kemiklerin güçlenmeleri açısından önemlidir. Çinko, vücudun kalsiyumu özümlemesini sağlar. Fakat günde 50 miligramdan fazla çinko almak sakıncalıdır.
Menopoz ve ruhsal bozukluk
Menopozal dönemde ruhsal belirtilerin, özellikle de depresyon türü bozuklukların görülme oranında artış olduğu kanaati yaygındır. Menopoza giren hanımlarda özellikle sabahları artan sıkıntı, değersizlik-yetersizlik kaygıları, intihar düşünceleri, uyku bozuklukları gibi belirtiler görülebilmektedir. Bu tür belirtilerin tespit edilmesi genellikle hastaneye başvuran menopozdaki kadınlardan alınan bilgilerle yapıldığından ve bu kesimin bir kısmının daha önce psikolojik rahatsızlıklar nedeni ile tedavi olduğu bilindiğinden menopozdaki her kadında bu tür ruhsal değişikliğin görülme mecburiyeti yoktur. Buradan çıkarak bir kadının menopoz dönemi problemleriyle baş edebilme gücünün kişilik özellikleri ve çevre uyumuyla yakından ilgili olduğu söylenebilir.
Yapılan bazı çalışmalar menopoz dönemindeki kadınların depresyon geliştirme riski, 20-30 yaşlarında ve küçük çocuğu olan genç kadınlardan daha düşüktür.
Menopoz dönemindeki hormonal değişikliğin de etkisi ile şüphesiz kadınlarda birtakım değişiklikler gözlenebilir. Zamanla azalan bu durumlar genellikle; sık ve kolay ağlama, gerginlik, uykusuzluk, dikkatini toplamada güçlük, iştah artışı, çabuk öfkelenme, isteksizlik, unutkanlık ve hayat olaylarından kolayca etkilenmedir.
Hayat dönemlerinden 40-60 yaşlar arasına denk düşen orta yaş dönemi her insanın sosyal, ailesel, bedensel çeşitli meselelerle baş etmesi gereken bir dönemdir. Bu yaşlar arasına tesadüf etmesi nedeni ile menopozdaki bir kadının bu hayat dönemiyle karşılıklı etkileşimleri dikkate alınmalıdır. Orta yaşın getirdiği problemleri kadınlar için hemen menopoza özgü meseleler olarak ele almak yanılgılara yol açabilir.
Menopoz tedavisi ve korunma
* 47 yaşındayım ve altı aydır adet düzensizliklerimin başlaması nedeni ile menopoz tedavisi görüyorum. Tedavi ile her ay muntazaman adet gördüğümden gebe kalma ihtimali var mı? (Y.A-Malatya)
Doğum kontrol haplarının aksine, menopoz tedavisi sırasında kullanılan hapların veya bantların gebeliği önleme etkisi yoktur. Düzensiz de olsa eğer yumurtlamanız devam ediyor ise bu tedavi esnasında da hamile kalmanız mümkündür. Ayrıca tedavi sırasında düzenli adet görmeye devam ettiğiniz için doğurganlığınızın devam edip etmediğini anlamanız da zordur. Bu dönemde spiral takmak veya başka bir doğum kontrol yöntemini uygulamak riskli olduğundan doğurganlığınızın bittiğini kesin öğreninceye kadar korunmanız gerekmektedir. Doktorunuz tarafından yapılacak bazı hormon tahlilleri ile bu duruma kesinlik kazandırabilirsiniz. Benim önerim bu hormon tahlillerini yaptırmanız ve sonucu öğrenene kadar da doğal yöntemlerle korunmanızdır.
Menopozda beslenme
49 yaşında ve son altı aydır adet görmüyorum. Hangi tür besinleri almam gerekiyor? (Y.A. Niğde)
Bedenen ve zihnen güçlü, yetenekli, sağlıklı insan yetiştirmenin temel öğelerinden en önemlisi, hayat boyu yeterli ve dengeli beslenmedir. Genillikle yaş ilerledikçe metabolik faaliyetlerde yavaşlama görülür, fiziksel uğraşılar azalır ve fizyolojik birtakım değişiklikler meydana gelir. Bu nedenle her yaş ve her cins için ayrı bir beslenme programı gereklidir. Menopoz döneminde osteoporoz, kardiovasküler hastalıklar ve şişmanlık sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunları arasındadır.
Menopozda vücuttan kalsiyum atımının hızlanması sebebiyle kemik kitlesinde kayıplar oluşur. Bunun sonucunda kemiklerin gücü azalır ve kırılmaya meyil artar. Eğer birey çocukluk ve gençliğinde yeterli kalsiyum almamışsa kemik zaten zayıf olduğundan kırılma riski fazlalaşır. Menopoz döneminde aşırı kalsiyum almaktansa, daha çok büyüme çağında alınarak kemik kitlesinin en yüsek düzeye çıkarılması gerekir. Yağı azaltılmış süt, az yağlı peynir, kaymağı alınmış yoğurt tercih edilmelidir. Yeşil yapraklı sebzeler de kalsiyumca zengin olduğundan diyette sıkça kullanılmalıdır. Kurubaklagiller de hem kalsiyumca zengin olduğu için, hem de posa içerdiklerinden iyi pişirilerek alınmalıdır. Aşırı tuz alımı da kemik yıkımını artırdığından fazla tuz yememeye özen gösterilmelidir.
Menopoz Sonrası Alınan Estrojen Harikalar Yaratıyor….
Menopoz sonrasında yapılan hormon terapisi kadın sağlığı üzerinde birçok olumlu etkiye sahip. Son yapılan araştırmaya göre görme problemlerini bile sona erdirebiliyor.
Kadınlar menopoz dönemine yaklaştıkça, vücutlarındaki estrojen gibi kadın hormonları yavaşlamaya başlıyor ve kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riski artıyor. Menopoz sonrasında alınan estrojen ise menopozun sıcaklık basması gibi çok belirgin özelliklerinin yanında daha ciddi hastalıklara yakalanma riskini de azaltıyor.
Medical Journal of Archives of Internal Medicine de yer alan 500 kişi arasında yapılan bir araştırmada, estrojenin gözler üzerinde olumlu etkilerinin olduğu belirtildi. Bu kadınlar arasında gözlerin buğulanmasıyla karşılaşılan katarakt problemine hemen hemen hiç rastlanılmamış.
Uzmanlar menopoz sonrası alınan estrojenin indirekt olarak kalp ve göz hastalıkları üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu ve bu yüzden hanımların da bunu göz ardı etmeden bir doktor gözetiminde gerekli estrojeni almalarını tavsiye ediyorlar.
Kadınların 1/3'ü Menapoz
Her kadının olgunluk döneminde yaşayacağı menopoz, yaşam süresine bağlı olarak uzuyor. Kadınların korkulu rüyası haline gelen menopoz, geliştirilen tedavi yöntemleriyle olgunluk dönemini çok fazla etkilemiyor. Türkiye'de 46 olan perimenpoz'un (geçiş dönemi) ortalama dönemi 39-50 yaş arası olarak gösteriliyor.
Östrojen Hormonun Azalması Dengeyi Bozuyor
Uzmanlar, menopozun etkili şekilde görülmesine neden olan östrojen hormonunun azalmasının vücutta bazı değişikliklere yol açtığını belirterek, azalmanın sıcak basması, terleme, sık tekrarlanan vajinal enfeksiyonlar, idrar kaçırma, hafıza kaybı, kalp hastalıkları gibi belirtilerle kendisini gösterdiğini kaydetti. Menopoz sonrası koroner kalp hastalıkları riski 5 misli arttığını ifade eden uzmanlar,koroner damarlar üzerinde koruyucu etkisi olduğu belirlenen östrojen azalmasının kemik erimesini 10 kat fazlalaştığını hatırlattılar.
Menopoz sonrası dönemde görülen bir diğer hastalığın da meme kanseri olduğunu vurgulayan uzmanlar, hastalıkta erken teşhisin önemli olduğuna dikkat çekerek,bu dönemde ultrason ve mamografinin ihmal edilmemesi gerektiğini dile getirdiler.
Bitkisel İlacı Bilinçsizce Kullanmayın!
Uzmanlar, menopoz tedavisi`nde bitkisel ilaçların kontrolsüz kullanımının yarar yerine zarar verebileceğini kaydetti. Kadıköy Şifa Hastanesi'nce Harbiye Askeri Müze'de düzenlenen ''Menopozda Güncel Yaklaşımlar'' konulu panelde konuşan Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) Prof. Dr. Yusuf Ziya Yergök , menopozda gelişen sıkıntı, uykusuzluk, cilt kuruluğu, kemik erimesi, kan yağlarının artması gibi sorunların azaltılması amacıyla hormon tedavisi yapıldığını dile getirdi.
Bitkisel tedavinin etkisi sınırlı
Yergök, ''Bitkisel tedavilerin kemik erimesi ve kan yağlarının azalması üzerinde herhangi bir etkisi bulunmuyor. Yalnızca terleme ve ateş basmasını önlediği için alternatif tedaviler yeterli değil. Ayrıca, kontrollü kullanılmadıkları zaman zararlı olabilir'' dedi.
© 2022
Tüm hakları Saklıdır.
Şartlar ve Koşullar |
Gizlilik ve Çerez Politikası